15 Aralık 2011 Perşembe

Kremalı çörekotlu ve susamlı krakerler

Sevgili oğlumun doğum günü kutlaması için yaptığım krakerlere daha yapım aşamasındayken bayıldım! Çünkü içinde çok az tereyağ ve bolca süt kreması var. Marketten alıp çocuğunuza sunacağınız en masum krakerlerin bile içindeki katkı ve yağları düşününce, bu krakerlerin çok iyi bir alternatif olduğunu söylemeliyim. Hem vitaminli,sağlıklı hemde mdeyi rahatsız etmeyen son derece hafif krakerler! Dilerseniz yapın, fazlasını deepfreeze koyun ve istediğiniz zaman çıkarıp çocuğunuza sunun!




Malzemeler:

  • 1 su bardağı tam buğday unu
  • 1/4 tatlı kaşığı tuz
  • 1 tatlı kaşığı bal (Aslında tarifte aynı ölçüde pudra şekeri var, bu kadar az bir miktarın zararı olmaz derseniz öyle uygulayın)
  • 1 yemek kaşığı tereyağ
  • 1 yemek kaşığı susam
  • 1 yemek kaşığı çörekotu
  • 1 kutuya yakın sade krema

Yapılışı:

Fırını önceden 150 derecede ısıtın. Unu tuzu, balı (tabii dilerseniz pudra şekerini) ve tereyağını karıştırıp iyice ovun. Çörekotu ve susamı ekleyip karıştırın ve kremayı sert bir hamur olacak şekilde yavaş yavaş ilave edip yoğurun. Hafifçe unlanmış bir yüzeye hamuru açın ve dilediğiniz kalıplarla kesin. Yağlanmamış tepsiye dizip üzerine hafifçe süt sürerek altın rengini alana kadar yaklaşık 20-25 dakika pişirin.


Bu tarif, İş Bankası Yayınları'nın Dünyanın En Güzel Kurabiyeleri kitabındaki Haşhaşlı Kraker tarifinden esinlenmiş; tarifteki haşhaş yerine çörekotu ve susam kullanılmış, krema miktarı artırılmıştır.
Haşhaşlı olarak yaptığım krakerler ile ilgili yazımı Hobisel blogumda okuyabilirsiniz!

30 Kasım 2011 Çarşamba

Ballı ve Hindistancevizli Muffin

Minik canavarlar için, tam bir ara öğün! Hem de sağlıklı, margarinsiz, şekersiz. Çok da lezzetli.




Malzemeler:

  • 50 gr.tereyağ
  • 4 yemek kaşığı bal
  • 1 su bardağı yoğurt
  • 1 tane yumurta
  • 1 su bardağı tam buğday unu
  • Yarım su bardağı hindistan cevizi
  • Yarım paket kabartma tozu

    Yapılışı:

    Tereyağ ve balı balın kıvamı çözülünceye kadar çırpın. Yoğurt ve yumurtayı ekleyin ve daha sonra da diğer malzemeleri ekleyip çırpın. Muffin kalıplarına hamuru paylaştırıp önceden ısıtılmış 175 derecelik fırında 15-20 dakika pişirin. 


    Muffinin içine koyduğum yoğurt, kendi mayaladığım ev yoğurdu. Sütle yapılan keklere/muffinlere nazaran hem çabuk bayatlamıyor, hem de ayrı bir lezzeti oluyor. İçindeki hindistancevizi de muffinin ağzınızda dağılarak lezzetine varmanızı sağlıyor. Ballı tariflerin tadına vardıkça da bir daha şekerle yapmak istemeyebilirsiniz. Daha ne diyeyim, sizin damağınıza da uyacak olan bu muffinler, küçük çocuklar için son derece sağlıklı bir ara öğün!

    12 Kasım 2011 Cumartesi

    Çocuğunuzun Yemeğine Tuz Katarken Bir Kez Daha Düşünün



    Şekerin zararlarının yanısıra tuzun da zararlarının farkındayım. Birçok rahatsızlıktan sonra doktorun sağlıklı beslenme reçetesinde çoğunlukla tuz tüketiminin azaltılması yer alır. Ben, çocuğumun özellikle beslenme alışkanlığını edindiği bu dönemde yemekleri az tuzlu olarak yapıyorum. Zaten tuza çok düşkün değildim ya özellikle sevgili oğlumun bizimle aynı yemekleri yemeye başlamasından bu yana yemekleri daha da az tuzlu yapıyorum. Bu durumdan şikayetçi olan sevgili eşim her ne kadar yaptığım az tuzlu yemeklerle kendini ihmal edilmiş hissetse de bunu hepimizin sağlığı için yapıyorum:) Küçük oğlumun şimdiden beslenme alışkanlığında tuzu az kullanması ile yiyeceklerin gerçek lezzetlerini alarak beslenmesini istiyorum. Bunun yanısıra ileriki yaşlarında sağlığı için tuzu azaltmak zorunda kalmasındansa hayatı boyunca az tuzla yediklerinin tadına varmasının daha iyi olacağına inanıyorum.



    Fazla tuzun zararlarına değinen, bilinçlendirme amaçlı yazıları okudukça sofrada tuzluğa yer vermeme konusunda isabetli davrandığımı bir kez daha görüyorum. Bu konuda Milliyet Gazetesi'nde yayınlanan yazıya aşağıdaki linkten ulaşın ve lütfen okuyun...

    http://bebekvecocuk.milliyet.com.tr/bebeginizin-mamasina-tuz-ekerken-bir-kez-daha-dusunun/molfix/haberdetay/25.10.2011/1455028/default.htm

    29 Ekim 2011 Cumartesi

    Peynirli Domatesli Küçük Pidecikler



    Geçtiğimiz gün ailecek alışveriş yorgunluğunun üstüne aslında pek de yapmadığımız gibi AVM'nin üst katında lezzetli seçeneklerle doyurduk karnımızı. Bu gibi durumlarda sevgili minik oğluma iyi örnek olayım diye mümkün olduğunca kendime de ona aldığımız gibi sağlıklı yiyecekler seçmeye çalışıyorum ama bazen ufak kaçamaklar oluyor. O kaçamak zamanında sevgili oğlum "o ne, ne yiyo anne, ne yiyo baba" diye sorduğunda yediğimizi "anne-bana yiyeceği" olarak tanımlıyoruz, o da kendi için olmadığını anlayınca "ben de yiyeyim" diye tutturmuyor, çoğu zaman sadece kendi yiyecekleriyle ilgileniyor. Ama bu sefer sevgili babasının tabağındaki pizza o rengarenk haliyle oğlumun epey ilgisini çekti. Böyle olunca da ertesi gün oğluma şöyle ev yapımı, sağlıklı bir pizza yapayım dedim. Fırından çıktıktan sonra Kartal "tüçük tüçük pideler" deyince anladım ki bunlar evet, aslında küçük küçük pidecik oldu:)


    Hamuru ekmek hamuru gibi ama fırından alınan ekmek hamuruyla evde yapılan hamurun tadı farklı oluyor bence. Farkını şöyle tarif edebilirim; fırından alınan ekmek hamuruyla böyle bir tarif yapınca fırında ekmekten (ekmeğin üzerine peynir, yumurta sürüp fırınlanıyor) çok da farklı olmuyor; evde yapılan mayalı hamurla ise gevrek, lezzetli pideler oluyor. Bu benim denemelerimden çıkardığım sonuç tabii ama çok daha pratik olmak gerektiğinde fırından hamur aldığım da oluyor.


    Yapılışı çok kolay ve üzerine istediğiniz malzemeyi koyarak yapabilirsiniz bu tarifi. Ben, oğluma lezzetleri birbirine fazla karıştırmadan birşeyler yapmak istedim.



    Malzemeler:

    Hamuru için:
    • 2/3 bardak ılık süt
    • Yarım paket kuru maya
    • Yarım fiske tuz
    • Aldığı kadar un 
    • Zeytinyağ
    Üzeri için:
    • İki kibrit kutusu büyüklüğünde beyaz peynir
    • 1 tane küçük domates
    • 1 tane köy biberi 
    • Çok az zeytinyağ
    • Çörekotu

    Malzemeleri karıştırarak ekmek hamuru gibi ele yapışan bir hamur elde edin. Her küçük kalıbı yaklaşık bir tatlı kaşığı zeytinyağla yağlayın. (Ben küçük tart kalıpları kullandım) Çorba kaşığını ıslatarak hamurdan parçalar alıp kalıplara yerleştirin ve elinizi ıslatarak kalıptaki hamuru düzeltin. Üzerlerine hazırladığınız harcı koyun ve çörekotu serpin. Önceden ısıtılmış 175 derecelik fırında 10 dakika turbo, yaklaşık 5 dakika da sadece üzerini pişirin. Fırından çıkınca sıcak servis yapın.

    18 Ekim 2011 Salı

    Karadut Pekmezli Muffin

    İnternette pekmezli kek/muffin tarifi arayışındaysanız, karşılaştığınız çoğu tarifte pekmezle birlikte şekerin de yer aldığını görürsünüz. Benim tarifim ise sadece pekmezli ve inanın bu tarif, sadece çocuklar için değil, biz yetişkinler için de son derece tadı yerinde, sağlıklı bir lezzet. Çünkü pekmez keke sadece aroma değil, yeterince de tatlılık katıyor. Şekerin zararlarını öğrendikten sonra, çocuğuma yiyecek hazırlarken içine şeker katmaya içim razı gelmiyor; gerek de görmüyorum; çocuğum da tattığı lezzetlerden memnun. Hadi gelin, siz de şekersiz ama tatlı lezzetlere kapınızı aralayın, rafine şekerin zararlarından korunun!




    Malzemeler:

    • 2 tane yumurta
    • 4 çorba kaşığı karadut pekmezi
    • 1su bardağı tam buğday unu
    • 1/3 su bardağı zeytinyağ
    • Yarım paket kabartma tozu
    • 3-4 tane ceviz
    Yapılışı:

    Yumurta ve pekmezi bolca çırpın, unu eleyerek ilave edin ve diğer malzemeleri ekleyip karıştırın. Muffin kalıplarına hamuru her birine yaklaşık bir çorba kaşığı olacak şekilde paylaştırın. Önceden 175 dereceyle ısıtılmış fırında 15 dakika pişirin.

    Yapılışı da oldukça kolay bu muffinin. Tarifteki karadut pekmezi yerine üzüm,dut veya keçiboynuzu pekmezi ile de yapabilirsiniz ama karadut pekmeziyle çok başka güzel oldu. Üstelik karadut pekmezinin faydalarını öğrendikten sonra yetişkinler için de karadut pekmezinin iyi seçim olduğuna karar verdim.



    Bakın karadut pekmezinin faydaları nelermiş:

    Karadut Pekmezinin Faydaları;
    • Yüksek miktarda demir ( Fe ) içerdiğinden kansızlıkta destekleyici gıda olarak kullanılmaktadır
    • Anne sütünü artırır
    • Halsizliği, aşırı yorgunluğu giderir
    • Ağız ve boğaz enfeksiyonlarına tavsiye edilir
    • Kanı temizler anemi hastalarına tavsiye edilir
    • Kan basıncını düşürür
    • Sindirim sistemi kronik hastalığına faydalıdır
    • Mide salgılarını arttırır
    • Sindirim sistemini düzenler
    • Saçların ve dişlerin güçlenmesini sağlar
    • Kronik gastrit ve hepatit tedavisinde kullanılabilir

    9 Haziran 2011 Perşembe

    Yulaflı Üzümlü Kurabiye

    Bu kurabiyeleri İş Bankası Yayınları'ndan Dünyanın En Güzel Kurabiyeleri kitabında yer alan bir tarifi biraz  değiştirerek yaptım. Tam atıştırmalık, yanına bitki çayıyla ara öğün için çok uygun. Sadece çocuklar için değil, biz yetişkinler için de çok lezzetli ve sağlıklı atıştırmalıklar bunlar!




    Malzemeler:

    • 1 su bardağı tam buğday unu
    • 1 su bardağı yulaf ezmesi
    • Çay kaşığının ucuyla tuz
    • Yarım çay kaşığı kabartma tozu
    • 50 gr.tereyağ
    • 1 fiske dağ kekiği
    • 2 yemek kaşığı ay çekirdeği
    • 1 yemek kaşığı kuru üzüm
    • Dört beş kaşık soğuk su

    Yapılışı:

    Fırını önceden 175 derecede ısıtın. Fırın tepsisine yulaf ezmesi serpin. Bir kapta un, yulaf ezmesi, tuz, kabartma tozu ve tereyağı karıştırın ve ekmek kırıntısı halini alana kadar malzemeleri ovun. Kuru üzümleri küçük parçalar halinde keserek malzemelere ekleyin. Dağ kekiğini elinizde ufalayarak karışıma ekleyin. Karışıma yapışkan olmayan bir hamur haline gelene kadar soğuk su ekleyin ve hamuru yoğurun. Hamuru unladığınız bir yüzeyde açın ve üzerine ay çekirdeklerini serpin ve üzerinden merdaneyle geçin. Dilediğiniz şekilde hamuru keserek tepsiye yerleştirin ve 15 dakika pişirin. Pişen kurabiyeleri tel ızgaranın üzerinde soğutun.

    Bu kurabiyelerin benzerlerini Hobisel adlı blogumda paylaştım, tarife buradan ulaşabilirsiniz.



    Kurabiyedeki mazlemelerin her biri çok faydalı; özellikle yulafın faydalarına değinmek istiyorum:

  • Dişleri korur.

  • İdrar söktürür.

  • Vücuda rahatlık verir.

  • Guatrı önlemeye yardımcı olur.

  • Kandaki şeker miktarını düşürür.

  • Saçları güçlendirir ve parlaklık verir.

  • Çocukların hazım güçlüklerini giderir.

  • Vücudu, kas ve kemikleri güçlendirir.

  • Mide ve bağırsak bozukluklarını giderir.

  • Bedensel ve zihinsel yorgunluğu giderir.

  • İktidarsızlığı giderir.sifalibitkileriniz.com

  • Sinir zayıflığı, stres ve uykusuzluğa iyi gelir.

  • Adet dönemindeki ağrı ve şikayetleri azaltır.

  • Uyuşturucu ve sigara bağımlılığından kurtulmaya yardımcı olur.

  • Sağlıklı bir kemik, cilt, saç ve tırnak oluşumuna yardımcı bir bitkisel üründür.

  • Kan basıncı düzensizlikleri ve kalp rahatsızlıkları tedavilerine destek olarak kullanılabilir.

  • Yulaf sapının saçları nemlendirici ve güçlendirici etkisi eski zamanlardan beri bilinmektedir.

  • Yulaf sapı genellikle; güçlendirici özelliğinden dolayı zayıf telli veya zayıf köklü saçlar için kullanılmaktadır.

  • Yulaf tentürü ile, problemlerden kaynaklanan odaklanma bozukluğu, isteksizlik, iştahsızlık ve uykusuzluk halleri tedavi edilebilir.

  • Yulaf sapı ve içeriğindeki faydalı maddeler; saçlarımızı güneş ışığının, sık yıkamanın, toz ve kimyasal maddelerin, bakterilerin ve saç kurutma makinelerinin olumsuz etkilerine karşı korur ve güçlendirir.
  • Şekersiz Tatlar



    Oğlum ek gıdalarla yaklaşık olarak altı aylıkken tanıştı. Bu tanışma sürecinde hiçbir şey için acele etmedim ve o körpecik vücudunun yeni besinlere alışması için mümkün olduğunca sabırlı ve yavaş ilerledim. Bu süreçte ona en sağlıklı yiyecekleri sunmak için de araştırmalar yapıp doğru bilgileri edinmeye çalıştım.

    Çocukların beslenme alışkanlığının üç yaşına kadar şekillendiğini, şekerli gıdaların yemek seçme, çocuğun sebze yemekleri yerine çikolata, şekerlemeye meyillenmesine neden olduğunu öğrendiğimden beri beslenmesinde şekerin yeri yok oğlumuzun. "Bir kereden bir şey olmaz" diyen ebeveynlere inat oğlumun şekerle tanışmasını üç yaşına kadar erteledim ve hatta hayatında yeri olmaması için, daha sonrasında da bu çizgiyi korumayı ümit ediyorum.

    Evet şekerli gıdalar yemiyor oğlum. Ona şeker yerine, meyve, bal ve pekmezli yiyecekler hazırlıyorum. İki yaşında pekmezle yaptığım ilk kekini yedi oğlum. Atıştırmalıklarına da yine iki yaş civarında yavaş yavaş kuruyemişleri; kuru kayısı, kuru erik, üzüm, dut, yaban mersini, leblebiyi ekledik. Onları yemekten çok keyif alıyor. Ara öğün vakitlerinde "üzüm yaban mersini pekmez" diye tekerlemesini söyleyip bunları yemek istiyor :)

    Sağlıklı beslenmesi için çocuğunu şekerle tanıştırmayan tek anne ben değilim. O nedenle bu blogun paylaşım açısından katkısı olacağını düşünüyorum. Yeni tarifler denedikçe, blogumda paylaşacağım. Afiyetle...